Zaman Şehirlerin Zamanı Peki Şehirler Ne Kadar Sürdürülebilir?
“Dünya eskisinden de hızlı değişiyor. Hızla gelişen teknoloji, nüfus artışı ve tam anlamıyla global bir ekonominin ortaya çıkışı ile “global şehir” kavramı kök salarken milli sınırlar git gide önemsizleşiyor. Gezegenimiz gelişirken insanlar; hareketli, dinamik ve etkileyici şehir merkezlerine akın etmeye devam ediyor. Kentlere göç artık normalleşmiş durumda. Sevelim yada sevmeyelim artık Şehirlerin Zamanı’na giriyoruz.”
Son dört sayımızda Dünya ülkelerinin sürdürülebilirlik yaklaşımlarını sizlere aktarmaya çalışıyoruz. Ancak Dünya Çevre Günü’nden kısa bir süre sonra yayında olan bu sayımızda tek bir ülkeye odaklanmak yerine dünya ülkelerinin önemli şehirlerini mercek altına almayı planladık. Araştırmalarımız esnasında karşımıza çıkan güncel bir rapor dikkatimizi çekti. ARCADIS’in 2015 yılında yayınladığı Sürdürülebilir Şehirler İndeksi raporunu inceleyerek ilham verici kısımlarını sizlerle paylaşmak istedik.
ARCADIS, sürdürülebilir inşaat danışmanlığı ve tasarımı yapan, tasarım uygulamalarında istisnai ve sürdürülebilir sonuçlar alan, mühendislik, proje yönetimi servisleri üzerine yoğunlaşarak dünya çapında tanınan bir firma.
Yetenekli insanlarla çalışan ARCADIS’in, ömür boyu kazanç sağlayan benzersiz kombinasyonları, nitelikli pazar öngörüleri, sağlık, güvenlik ve sürdürülebilirliği buluşturan tasarımlarıyla dünya çapınca 28,000 çalışanı bulunmakta.
Raporun giriş metnini kaleme alan ARCADIS Global Şehirler Müdürü John J Batten, kentlere göçün normalleşmesinden, günümüz şehir algısına, sürdürülebilirliğin tanımından, Dünya Sürdürülebilir Şehirler İndeksi’nin amacına kadar birçok konuya değinmiş... Bu yazıyı sayın Batten’in ifadeleriyle size aktarmanın devam eden sayfalarımızı okumada faydalı olacağını düşündük...
“Dünya eskisinden de hızlı değişiyor. Hızla gelişen teknoloji, nüfus artışı ve tam anlamıyla global bir ekonominin ortaya çıkışı ile “global şehir” kavramı hızlıca kök salarken milli sınırlar git gide önemsizleşiyor. Gezegenimiz gelişirken insanlar; hareketli, dinamik ve etkileyici şehir merkezlerine akın etmeye devam ediyor. Kentlere göç artık normalleşmiş durumda. Sevelim yada sevmeyelim artık Şehirlerin Zamanı’na giriyoruz.
Şehirler yalnızca insanların yaşayıp çalıştıkları yerlerden ibaret değil. Şehirler duygusal bağlılık alanları, her birinin kendi belirgin karakterleri, gelenekleri ve çekim faktörleri var. Bu raporun maksadı, dünyanın önde gelen 50 şehrini ele alıp içinde yaşamak için ne derece uygun olduklarına, çevresel etkilerine, iktisadi kararlılıklarına bakıp bütün bu unsurların birbirlerini nasıl etkilediklerini görmektir. Bu 50 muhteşem ve farklı şehir, değişimin farklı safhalarındalar bazıları sürdürülebilirlik yolculuğunda diğerlerinden önde. Her birinin kendine özgü coğrafi konumu ve kültürel farklılıkları var ancak yeni iş alanları yaratma, ulaşım, dayanıklılık ve yaşayanlarının hayat şartlarını geliştirmek gibi ortak kentsel zorluluklar ile yüzleşiyorlar. Global şehirleşme eğiliminin ışığında şehirler artık düzenli olarak değerlendirmelere tabi tutuluyor ve sonuçlar karar vericiler tarafından karar verme süreçlerini bilgilendirme ve rekabet avantajını teşvik etme amaçlı kullanılıyor.
ARCADIS’te bir şehrin sürdürülebilirliğini anlamanın en iyi yolunun, mekanın kapsamlı bir görünümü ve sürdürülebilirlik ölçeğindekini konumunu ortaya koymak, bu nitelikleri İnsan, Gezegen ve Kazanç açılarından bir araya getirmek olduğuna inanıyoruz.
Ancak bu noktadan sonra bir şehrin ne kadar sürdürülebilir olduğuna dair açık bir tablo ortaya koyabiliyoruz. Ancak ARCADIS Sürdürülebilir Şehirler İndeksi’nin amacı bir seçkin şehirler hiyerarşisi yaratmak değil, yerleşik halklarının iyiliği için daha sürdürülebilir olma yolunda ilerledikleri ekonomik, insani ve çevresel hedefleri için fırsat alanları belirtmektir.
Dünyamız şehir merkezlerine git gide daha bağımlı bir hal alırken, şehir liderlerinin herkesin iyiliği için izleyecekleri şehir sürdürülebilirliği yolunda önceliklerini belirlemelerinde indeksimizin yardımcı olacağını umuyoruz.” diyor raporun giriş yazısında John Batten...