Sürdürülebilir İnşaat Bir Seçenek Değil, Zorunluluk!
İklim krizi, kuraklık, kıtlık riski ve seller gibi tehditler tüm dünyada sürdürülebilirliği en önemli gündem maddesi haline getirdi. Türkiye’de bu konunun önemi yeni yeni anlaşılmaya başlanıyor. İnşaat sektörü, karbon emisyonunun %38'ini oluşturarak büyük bir paya sahip. Kentsel dönüşümün yarattığı yapı ihtiyacı geleneksel yöntemlerle karşılanırsa bu oran daha da artacak. Ancak, yapısal ve modüler çelik kullanımıyla sürdürülebilir bir inşaat sistemi mümkün. Türkiye, dünyanın sekizinci büyük çelik üreticisi konumunda ve bu sisteme geçiş için alışkanlıkların değiştirilmesi ve kamu desteği yeterli olacaktır.
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu’nun Dünya Afet Raporu 2020'ye göre, son 10 yılda doğal tehlikelerin tetiklediği afetlerin %83'ü hava ve iklim bağlantılı olaylardan kaynaklandı ve 410 binden fazla insan hayatını kaybetti. Birleşmiş Milletler’e bağlı Küresel İttifak’ın 2020 Bina ve İnşaat Küresel Durum Raporu’na göre, inşaat sektörü karbon emisyonlarının %38'ini ve enerji kullanımının %36'sını oluşturuyor. Bu nedenle sürdürülebilir yapı endüstrilerinin kurulması zorunluluk haline geldi.
Araştırmalar, en iyi sürdürülebilir inşaat malzemesinin çelik olduğunu gösteriyor. Çelik, %100’e kadar geri dönüştürülebiliyor ve minimum enerji ihtiyacıyla inşa edilebiliyor. Modüler çelik yapılar, fabrikada üretildikleri için inşaat atığı yaratmıyor ve hızlı monte edilebiliyor. Bu yapıların sürdürülebilirliği artırdığı, enerji bağımlılığını azalttığı ve çevre dostu olduğu biliniyor.
Dünyada çelik yapılara talep artıyor. ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve İran’da çelik taşıyıcı sistemle inşa edilen yapıların oranı oldukça yüksek. Türkiye’de ise bu oran %1-1,5 seviyesinde. Çelik yapılar, deprem kuvvetine daha az maruz kalmaları, daha hızlı ve güvenilir olmalarıyla öne çıkıyor. Türkiye’nin yapısal ve modüler çelik alanındaki öncü şirketleri Consera ve Homera, sürdürülebilir yapı sistemlerini yaygınlaştırmak için çalışıyor.
Consera Kurucusu Melih Şimşek, milyonlarca konut ihtiyacının geleneksel yöntemlerle karşılanmasının sürdürülebilirlik açısından sorunlar yaratacağını belirtiyor. Çelik yapıların geri dönüşümlü olmaları nedeniyle tekrar kullanılabileceğini ve sürdürülebilirlik sorunlarına çözüm sunduğunu vurgulayan Şimşek, Türkiye'nin çelik üretiminde dünya sekizincisi olduğunu ve gerekli olan tek şeyin alışkanlıkların değişmesi ve kamu desteği olduğunu ifade ediyor.
İnşaat sektörüne, insanlara güvenle yaşayabilecekleri mekanlar tasarlamayı ve sürdürülebilir bir inşaat sistemini yaymayı amaçladıklarını belirten Şimşek, çalışmalarını sadece kâr elde etmek değil, toplum için değer yaratmak olarak görüyor.