Tasarım Yaklaşımımız İnsan Odaklı Çözümler Sunmak
‘‘Bizim tasarım yaklaşımımızın başlangıç noktasını; ekonomik, kültürel ve sosyal değişimleri yakından takip etmek; kullanıcıları dinlemek ve ihtiyaçlarını anlamak, sürekli değişen duyguları ve alışkanlıkları göz önünde bulundurarak insan odaklı çözümler sunmak oluşturuyor.’’
Türkiye’nin önde gelen mobilya markalarından olan NURUS yüz yıla yakın tarihi ile modern ve fonksiyonel mobilya tasarımlarıyla tanınıyor. Ofis mobilyaları, çalışma alanları için mobilyalar, oturma grupları ve ev mobilyaları gibi alanlarda ürünler sunan şirket işlevselliği ve estetiği bir arada sunan tasarımlar geliştirmeye odaklanmıştır. Nurus Yönetim Kurulu Başkanı Güran Gökyay ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Nurus’un tasarımında öne çıkan belirli özellikleri veya tasarım prensipleri nelerdir?
Mekanların hayatımızdaki yerinin giderek önem kazandığı bugünün dünyasında Nurus olarak, bireyler için çalışma alanlarını ve yaşam alanlarını yeniden tanımlarken, hızlı ve ihtiyaca uygun çözümler sunmaya devam ediyoruz. Ama şunu söyleyebiliriz ki; bizim tasarım yaklaşımımızın başlangıç noktasını; ekonomik, kültürel ve sosyal değişimleri yakından takip etmek; kullanıcıları dinlemek ve ihtiyaçlarını anlamak, sürekli değişen duyguları ve alışkanlıkları göz önünde bulundurarak insan odaklı çözümler sunmak oluşturuyor. 97. yılımızı kutlarken, teknolojinin ve yenilikçi tasarımın birleştirildiği ürün yelpazemizle, geleneklerine bağlı ve sürdürülebilirlikten de ödün vermeden; Türkiye’nin öncü, dünyanın da tanınan profesyonel mobilya üreticilerinden biri olduk.
Dünyaca ünlü tasarımcılarla iş birliği yapmak, ürünlerinizi nasıl zenginleştiriyor ve kalite standartlarınızı nasıl artırıyor?
Teknolojiyi ve yenilikçi tasarımı birleştirerek insanların sağlıklı yaşamına öncelik veren bir marka olarak da uluslararası arası pek çok ödüle layık görüldük. Red Dot Product Design Award, Universal Design ve Design Management Europe’u Türkiye’ye ilk kez getiren, IF Product Design ve Good Design’ı Türkiye’de mobilya sektöründe ilk kez kazanan marka olarak, içinde German Design Award’ın da olduğu 100’ü aşkın tasarım ödülüne sahibiz. Tasarımcılarla iş birliği yapmak, markamızın dünya vizyonuna ve bu kadar ödüle layık görülmemizi sağlayan tasarımların ortaya çıkmasına büyük katkı sağladı tabii ki. Bu kadar üst düzey tasarımcının yaratıcılığı ve bakış açısının, markamızın sürekli yenilikçi ve dinamik kalmasında büyük etkisi olduğu da kesin.
KISA VADEDEKİ EN ÖNEMSEDİĞİMİZ HEDEFLERİMİZDEN BİRİ DE MARKA OLARAK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE DAHA ÇOK YATIRIM YAPMAK VE KARBON EMİSYONLARININ SIFIRA İNDİRİLMESİNE KATKI SAĞLAMAK.
Nurus’un çevresel etkiyi azaltmak için sürdürülebilirlik konusunda nasıl bir yol izliyor?
Bugün dünya gündeminin de ekonominin de en önemli konularının başında dijitalleşme ve yeşil ekonomi geliyor. Biz bu her iki alanda birçok çalışma yapıyoruz. Fabrikamızın ihtiyacı olan enerjinin %80’ini güneş enerjisinden sağlıyoruz. Karbon ayak izimiz oldukça az çünkü üretimde dikey entegrasyon politikası izliyoruz. Dağıtım ağımızda, araçlarımızı giderek elektrikli araçlara doğru çevirmiş vaziyetteyiz. Dolayısıyla da orada da bir karbon izi yaratmamaya çaba sarf ediyoruz.
Kullanıcıların tercihlerine göre ayarlanabilen Nurus’un mobilya ürünleri, kullanıcı deneyimini nasıl daha özelleştirilmiş hale getiriyor?
İçinde bulunduğumuz çağda, tüketicinin en büyük taleplerinden biri özelleştirme aslında. Yani bu sosyal medya içeriği için de geçerli, koltuk için de geçerli… Kendi ihtiyaçlarını, zayıf ve güçlü taraflarını, önceliklerini anlayan ve buna uygun ürün sunan markalarla daha güçlü bir bağ kurduğuna inanıyorum. Bizim için de tasarımlarımızda özelleştirebilme kasının en güçlü kaslardan biri olması her zaman çok önemli oldu. Mobilyayı kullanıcının günlük kullanımı, kişisel zevki, fiziksel özellikleri, sağlığı için en uygun hale getirmek de en büyük önceliklerimizin başında geliyor. Bu anlamda da kendimizi her zaman geliştirmeye ve yatırım yapmaya devam ediyoruz. Mesela baktığınız zaman bugün sırt, bel ağrıları, ayak ağrıları, birçoğu aslında önceden önlenebilir şeyler. Dünyada bunun için kullanılan normlar var. Mesela 9241-5 diye bir norm var, bu norm çalışanın ergonomik olarak çalıştığını ifade ediyor. Bu normun koşullarını sağlayan ilk sertifikasyonu biz TSE ile beraber ortaya çıkarttık ve Türkiye’deki ilk TSE’nin bu konudaki sertifikasyonunu aldık.
Gelecek planda yatırımlarınızı nasıl planlıyorsunuz?
Nurus 2022’de euro bazında yaklaşık %45-50 büyüme gerçekleştirdi. 2023’te %30’a yakın büyüme ile kapattık. Önü müzdeki senede de yine aynı şekilde yaklaşık %30 civarında euro bazında bir büyüme hedefimiz var. Bu hedef için de hem marka hem altyapı yatırımı yapmaya devam edeceğiz. Markamızın teknoloji misyonuna hizmet eden, inovasyonu öne alan, çevresel etkiye duyarlı yatırımlar yapmayı önemsiyoruz. Önümüzdeki dönemde Nurus olarak en önemli önceliklerimizden biri de e-ticaret olacak. 2024 yılı sonunda gelirlerimizin yüzde 20-25’inin e-ticaretten gelmesini hedefliyoruz. Kısa vadedeki en önemsediğimiz hedeflerimizden biri de marka olarak sürdürülebilirliğe daha çok yatırım yapmak ve karbon emisyonlarının sıfıra indirilmesine katkı sağlamak.